Piyasaların 2015 gündemi

ABD’li banka Goldman Sachs, ekonomi gündemini meşgul edecek 10 konu başlığını sıraladı. İşte 2015’te yatırımcıların takip edeceği konular:

1- Küresel ekonomideki iyileşme hızı
Goldman Sachs’a göre 2015’in en önemli gündem maddelerinin başında, küresel ekonomik iyileşmenin hızı olacak. Bankaya göre ABD küresel ekonomik büyümenin lokomotifi olarak kalacak ve göre Japonya ve Euro Bölgesi de daha iyi bir performans sergileyecek. 

Bankadan yapılan açıklamada, “Gelişmiş ülke piyasalarında toplamda daha iyi bir görüntü bekliyoruz. Her ne kadar Çin’deki büyüme bilinen şartlardan dolayı yavaşlasa da gelişen ülkelerin diğer üyeleri bu piyasalardaki iyileşmeden alacağı destekle daha iyi olacak” denildi.Banka aynı zamanda gelişen ülkeler için 2015 büyüme tahminlerini de yukarı çektiğini açıkladı.

2- Gelişmiş ülkeler arasındaki farklılık
Gelişmiş ülke ekonomileri arasındaki büyüme hızı farkı Goldman’a göre yılın en büyük gündem maddelerinden biri olacak. ABD ile Avrupa ülkeleri arasındaki büyüme farkı genişliğini koruyor.- Petroldeki düşüş

Goldman, petrol fiyatlarındaki düşüşün devam etmesini bekliyor. Libya, Irak ve İran’daki üretimin artmasıyla yıl genelinde yüzde 5-15 arası bir düşüş bekliyor.

4- Doların güçlenmesi
Bankaya göre, dolardaki yükseliş, özellikle G-10 ülkeleri para birimleri karşısındaki değerlenme, yılın en önemli konularından biri olmaya devam edecek.

Banka Euro/dolar paritesinin yılın sonunda 1,15 seviyesinde olmasını bekliyor. Şu anki seviye 1,25, doların yen karşısındaki şu anda 118 yen olan seviyesinin 130 yene çıkması bekleniyor.

5- Çin’in büyümesi

Goldman’a göre, Çin’deki büyümenin seyri bu yıl ekonomi gündeminin en önemli maddelerinden biri olmaya devam edecek.

6- Daha sağlıklı gelişen piyasalar
Goldman, gelişen ülkelerin 2014’e göre 2015’te daha sağlıklı bir halde olmasının yılın önemli gündem maddelerinden biri olacağını söyledi. 2015’te Hindistan, Tayland ve Şili’nin öne çıkan ekonomiler olacağına işaret etti.

Diğer dört madde
Goldman dikkat edilecek diğer dört maddeyi, Euro Bölgesi’ndeki düşük enflasyon, bununla mücadele, Japonya Merkez Bankası’ndan gelen parasal genişleme ve Avrupa Merkez Bankası’ndan gelme potansiyeli olan parasal genişleme olarak özetledi.