anapara.com

Çin’de 25 yıl sonra bir ilk

GSYH 2015 yılının son çeyreğinde yüzde 6,8 ve 2015'in tamamında yüzde 6,9 büyüdü.  Açıklanan veriler dünyanın ikinci büyük ekonomisinin ivme kaybetmekte olduğunu teyit etti. Ekonomistler de Çin'in 2015'te yüzde 6,9 büyüyeceğini tahmin ediyorlardı.

4. çeyrekte mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerle GSYH bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,6 arttı. 3. çeyrekte ise yüzde 1,8 büyüme olmuştu.

Çin'in 2015 yılı GSYH büyüme rakamlarını değerlendiren ANZ Research, Çin'in borç deflasyonu öncülüğünde aşağı yönlü bir konjonktüre gitmekte olduğunu savunarak, geleneksel maliye ve para politikalarının büyümedeki yavaşlama trendini değiştirmelerini beklemediğini vurguladı.ANZ, Çin ekonomisinin 2016'da yüzçde 6,4 ve 2017'de yüzde 6,0 büyüyeceğini,2018 yılından itibaren ise kademeli bir toparlanmanın başlayacağını öngördü. ANZ, Çin'in yüksek borçlu şirketler ve yerel yönetimlerle başa çıkabilmesi halinde 2016-2020 dönemini kapsayan 13. kalkınma planındaki ortalama yüzde 6,5 büyüme hedefini gerçekleştirmesinin hala mümkün olduğunu da vurguladı.

Milli İstatistik Bürosu Komiseri Wang Baoan, uluslararası durumun karmaşıklığını koruduğunu, yeniden yapılanma ve yükseltmenin hala yokuş yukarı aşamasında olduğunu, kapsamlı reformların derinleştirilmesinin "yıldırıcı bir iş" olduğunu vurguladı.

Uzmanlara göre Çin, ihracata dayalı büyüme modelinden iç tüketime dayalı büyüme modeline geçiş yapıyordu. Geçişin kolay olmayacağı ve Çin ekonomisinde sorunlar yaşanacağına dikkat çekilmişti. 2015 yılında Çin’in yatırım sektörü ve imalat sanayisindeki yavaşlama, ülke ekonomisinde sert dalgalanmaya neden olmuş, para birimi yuan devalüe edilmiş, bununla birlikte dünyanın en büyük döviz rezervine sahip Çin’in döviz rezervlerinde büyük erime yaşanmıştı. Borsada da hisse senedi satışlarından dolayı 5 trilyon dolarlık bir erime gerçekleşmiş, bu durum dünya piyasalarını da doğrudan etkilemişti.

Çin ekonomisi, son yıllarda küresel ekonomik büyümenin önemli bir lokomotifi olduktan sonra, zayıf ihracatı, fabrika kapasitesi, yumuşak emlak piyasası, yüksek borç seviyeleri, yavaşlayan yatırım ve hükümetin yolsuzlukla mücadele kampanyası ile şu an uzun sureli yavaşlamanın ortasında bulunuyor. Reuters’a göre, bazı piyasa gözlemcileri, Çin’deki reel büyüme seviyesinin, resmi verilerden daha zayıf olabileceğine inanıyor.

1989 yılında Pekin’de yer alan Tiananmen Meydanı'ndaki öğrenci olaylarının kanlı bir şekilde bastırılmasından dolayı Çin’e ambargo uygulanmış ve bu nedenle Çin ekonomisi 1990 yılında yüzde 3,8 büyümüştü.