anapara.com

E-ticarette yatırımcıları bekleyen yeni fırsatlar

Rus Rocket’in Türkiye’den çekilmesi ile başlayan, Türkiye’de e-ticaret sitelerinin birbiri ardından kapanması ve Groupon gibi yabancı yatırımcıların çıkması ile başlayan yaprak dökümü sektöre önemli bir hasar verdi.

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’nin önde gelen 100 perakendecisinden 35 tanesinin e- ticaret sitesi yok, kredi kartlarının henüz yüzde 60’ı internet üzerinden alışverişlerde kullanılmadı ve e-perakendenin, genel perakende pazarı içerisindeki payı sadece yüzde 1,3. Yani başka bir şekilde ifade edersek, BKM’nin araştırması bize perakende sektörünün henüz e-ticaretin sunduğu fırsatları ve avantajları yeterince kullanamadığını gösteriyor.

İnternetten nasıl para kazanılır öğrenmek için tıklayın

Türkiye ne durumda?

Dünyaya baktığımız zaman e-ticaretin ekonomiler içindeki payının sürekli olarak arttığını görüyoruz. Ancak bu durum Türkiye’de tam tersi.

Peki, bu durumda ne yapmalıyız?

Sun Tzu’nun Savaş Sanatı’nda dediği gibi “Savaş alanından herkes çekildiğinde, savaşı kazanmak için önünde bir engel kalmamıştır…”

BKM’nin e-ticaret konusunda yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, ülkemiz henüz e-ticarette potansiyelinin yarısını bile kullanmıyor. Bu durum da yatırımcılar açısından önemli bir potansiyel yaratıyor.

e-ticarette ne yapmanız ve yapmamanız gerekiyor?

Durum bu haldeyken, yatırımcıların ne yapması gerekli sorusunun cevabı aslında daha önce yapılmış hataları tekrarlamamaktır.

anapara.com olarak sizin için e-ticarette ne nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini masaya yatırdık.

Başarılı yatırım stratejilerini öğrenmek için tıklayın

Öncelikle tüm işletmelerde olduğu gibi yatırım bulma sürecini iyi analiz ederek, fizibilitesini yapmanız gerekli. Yaşanılan kötü tecrübelerin öğrenilmiş çaresizliğe neden olduğunu unutmadan, kısa süre içerisinde e-ticaret sitenize yatırım bulma fikrini aklınızdan çıkarmanız gerekli olduğunu yatırımcı ararken aklınızdan çıkarmayın.

E-ticarete atıldığınız anda, “Batarsam, batayım, en kötü başkalarına sitemi satar, kurtulurum” diye bir düşünceyi kafanızdan çıkarmanız gerekli. Unutmayın ki, çalışmayan bir arabayı, kolaylıkla gözünüzdeki değerinden satamayacağınız gibi, kötü giden bir e-ticaret sitenizi elden çıkaramazsınız.

Unutmamanız gereken şeyler listesinde en ön sıralarda bulunan, “herkes, her zaman en ucuzunu almak için arama yapmaz”dır. En ucuz ve en kaliteli malı satmak, ilk başta gözünüze çok karlı gibi gelse de, gerçek ne yazık ki böyle değildir. Tüm ticari faaliyetlerde olduğu gibi e-ticarette ilk hedefiniz karlılık olmalıdır. Rakiplerinize göre fiyatlarınız yüksek olsa da, aradaki farkı sunduğunuz hizmet ve müşteri hizmetleri ile kapatın.

Karlılık oranlarınızı belirlerken de, rakiplerinizin ve pazarın durumunu çok iyi analiz edip, fizibilitesini yapmalısınız. Bu sayede atmanız gereken adımları, net bir şekilde tayin edebilirsiniz. Ayrıca “bakmakla öğrenilseydi, kediler kasap olurdu”yu atalarımız boşuna söylemediklerini de aklınızdan çıkarmayın.

Türkiye gibi, mantığı ile değil de hisleri ile hareket eden tüm ülkelerde olduğu gibi, satışını gerçekleştirdiğiniz ürünlerin toplumun dinamiklerini iyi analiz etmelisiniz.

Operasyon ve lojistik maliyetlerini mutlaka gerçekçi rakamlar üzerinden gerçekleştirin. Ne uçuk ne de düşük rakamlarla bir yere varabilmeniz olası değildir.

Yeni bir iş yatırımı oluşturmanın önemli ölçüde özgüven gerektiği günümüzde fazla ve eksik özgüvenin sizi istemediğiniz noktalara taşıyabileceğini aklınızdan çıkarmayın.

Çekirdek kadronuzu amcanızın oğlu, dayınızın kızından değil de, sektörde profesyonel deneyim sahibi kişilerden kurun.