anapara.com

Fed daha önce neden faiz artırmadı?

Fed, daha önce neden faiz artırmadı? İşte ceavpları…

Bu akşam Yellen'in açıklamasıyla benzeri görülmemiş kolay para döneminin kapanması bekleniyor. Fed'in ikinci dünya savaşından beri en derin resesyona cevaben faizleri sıfıra yakın bir seviyeye düşürmesinin üzerinden tam 7 yıl geçti. İstihdam piyasasının tekrar sağlık kazanmasını sağlayarak faiz artırımının önünü açarken Fed yetkililerinin 7 yıl boyunca karşılaştığı engelleri hatırlayalım.

1. 16 Aralık 2008 – ABD faizleri 0'a indi

Fed yetkilileri, ABD ekonomisinin durumunun kötüleştiğini görerek ve Lehman Brothers'ın çöküşünün küresel finansal piyasalarda yarattığı etki üzerine, Aralık 2008'de federal fonlama oranını yüzde 0-0.25 aralığına indirdi. Fed yetkilileri toplantı sonrası resmi açıklamada "Fed mevcut bütün politika araçlarını kullanarak tekrar sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi teşvik edecek ve fiyat istikrarını koruyacaktır" dedi.

2. Ekim 2009 – İşsizlik tavan yaptı

2009 yılına gelindiğinde, Fed başka bir krizle karşı karşıyaydı: İşsizlik. ABD ekonomisi o yıl ayda ortalama 424,000 iş kaybetti. Ekim itibariyle işsizlik yüzde 10'a ulaşmıştı. Bu rakam, 1983'ten o yana en yüksek işsizlik oranıydı. Daha geniş tanımlı işsizlik endeksine göre işsizlik yüzde 17.1'di.

3. 2010 – Küresel boyut

2010'da finansal krizin yankıları artık tüm dünyada duyuluyordu. Küresel merkez bankaları çöküşü yavaşlatmak için çabalıyordu. İngiltere Merkez Bankası, Mart 2009'da faiz oranını 50 baz puana kadar indirdi ve bu tarihten sonra sabit tuttu. İngiltere'de faiz 2007 sonunda yüzde 5.75 seviyesindeydi. Avrupa Merkez Bankası (AMB) mevduat faizini 25 baz puana indirdi. AMB faiz oranını tekrar ancak 2011'de artırsa da aynı yıl tekrar faiz düşürmek durumunda kalmıştı. Japonya Merkez Bankası, diğer önlemleri dışında 2008'de 7 yılın ardından ilk kez faiz indirimi yapmıştı. Japonya Merkez Bankası 2013'te daha da büyük politika değişikliklerine giderek, sözlü olarak yüzde 2 enflasyon hedeflemesi ve ucu açık parasal genişleme taahhüdünde bulundu.

Diğer merkez bankalarının da parasal genişleme politikası izlemesi küresel büyümeye katkıda bulunarak ABD ekonomisinin toparlanmasına yardımcı oldu. Ancak bu ülkelerdeki düşük faiz oranları, sermaye akımlarının daha yüksek getiri vaadeden ABD varlıklarına yönelerek dolarda yükselişe neden olabilir. Bu durum da ABD ürünlerini daha pahalı hale getirerek ABD ihracatında düşüşe neden olmasını sağlar.