Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors’tan Türkiye’ye uyarı geldi. Kuruluş, Türkiye’nin küresel riskler karşısında en kırılgan ülkelerden biri olduğunu belirtti. S&P en büyük 3 riski küresel likidite azalması, Çin’in yavaşlaması ve aşırı büyüyen krediler olarak sıraladı. Gelişen ülke raporunu yayımlayan kuruluş bu 3 riske karşı en kırılgan ülkeler olarak da Venezuela, Arjantin, Türkiye, Kolombiya ve Peru'yu gösterdi.
S&P'nin, “Kim Riskte? Gelişen piyasalar olumsuz küresel trendlerle karşılaşıyor” başlıklı raporunda 2008 yılından itibaren küresel kredi koşullarının gelişen piyasalarda büyümeyi desteklemesine rağmen ilerideki döneme ilişkin bazı potansiyel risklerin bulunduğu vurgulandı. Raporda, gelişen piyasaların önündeki başlıca üç riskin, “Fed’in olası faiz artışıyla birlikte küresel likidite koşullarında azalma", "Son yıllarda bankacılık sektöründe aşırı şekilde artan yerel kredilerde çözülme olasılığı" ve Çin’deki yavaşlama” olduğu kaydedildi.
Toplam 22 gelişmekte olan ülkenin incelendiği raporda, “Latin Amerika ülkelerinin kredi notları Asya ülkelerine kıyasla üç risk kategorisine karşı daha kırılgan durumda” denildi. Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan S&P Ülke Kredileri Baş Risk Uzmanı Moritz Kraemer, “Venezuela, Arjantin, Türkiye, Kolombiya ve Peru, gelişen piyasalar içerisinde küresel likidite sıkılaşması, finansal kaldıraçsızlık ve Çin’deki yavaşlamanın oluşturacağı üçlü riske karşı en duyarlı ülkeler olabilir. Meksika, Polonya ve Filipin daha az riskli görünüyor” ifadelerini kullandı.
Rapora ilişkin açıklamada bulunan S&P Genel Müdürü Joydeep Mukherji ise şunları ifade etti: “Kredi derecelendirmelerimiz riskleri izliyor. Son dönemde kredi notlarını düşürdüğümüz ülkeler daha zayıf durumdalar. Aynı durum negatif görünüme sahip olan ülkeler için de geçerli. Son 20 yıl içerisinde gelişmekte olan ekonomilerin reytingleri strese karşı daha dirençli hale geldi. Çünkü gelişen piyasalardaki ülkeler yerel sermaye piyasalarını geliştirmekte, dış rezervlerini artırmakta, para politikası çerçevesini esnetmekte dikkate değer ilerleme kaydettiler.”