anapara.com

Yellen piyasalardaki kan kaybını durdurabilecek mi?

Fed bu hafta büyük ihtimalle faizleri 25 baz puan artıracak. Başkan Yellen ‘güvercin tavırla’ piyasaların çok olumsuz etkilenmemesine çalışacak. Ama kan kaybına engel olabilecek mi? BİST diğer piyasalardan neden negatif ayrışıyor ve birçok sorunun cevaplarını köşesine taşıyan Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu 'Yellen'in uygulayacağı güvercin politikaların piyaslarda oluşan kan kaybına çözüm olup olmayacağına dair önemli bir analizini daha paylaşmış. İşte o yazısı…

 

FED KAN KAYBINA ÇARE OLACAK MI?

Ali Ağaoğlu

Fed bu hafta büyük ihtimalle faizleri 25 baz puan artıracak. Başkan Yellen ‘güvercin tavırla’ piyasaların çok olumsuz etkilenmemesine çalışacak. Ama kan kaybına engel olabilecek mi?

Yeni bir dönem başlıyor

Faiz artışının Haziran’da başlaması gerektiğine inanan ve o günlerde 10-15 baz puanlık bir artış ile başlanıp, sonrasında “ipe un serme” stratejisi izleneceğini varsayan ben (gecikmeden dolayı) 25 baz puanlık bir artış ile başlanmasını bekliyorum. Yellen olabildiğince “güvercin bir tavırla” yeni faiz artışlarının verilere bağlı olacağını açıklayacak, piyasaların bu faiz artışından çok da olumsuz etkilenmesinin önünü almaya çalışacaktır. Bizim de dahil olduğumuz gelişen ülke piyasalarında yaşanan kan kaybına engel olabilecek mi? Bu konuda ciddi endişelerim var. Fed yumuşak bir üslup benimsese dahi artık bir dönemin kapandığını, yeni bir dönemin açıldığını söyleyecek.

Yurt dışında özellikle petrol fiyatlarında son haftada yaşanan ve 2008 diplerine yaklaştığımız son düşüşle birlikte, Fed korkusunun önemli bir kısmı fiyatlara girdi.

OPEC’in zımni kota artırımı nedeniyle de düşen petrol fiyatları; ABD’deki enerji sektörü şirketlerini, onlar da endeksleri aşağı çekiyorlar. Her üç önemli ABD hisse senedi endeksinin geçtiğimiz haftayı 50 günlük Basit Hareketli Ortalamaları’nın altında kapatması işin “ciddiyetini” ortaya koyuyor.

Neden ayrıştık?

Tüm varlık piyasaları Fed’in olası faiz artışını fiyatlarken, bizim piyasalarımız bir yandan geçtiğimiz hafta açıklanan ‘Reform Paketi’ demeye dilimin varmadığı ve hayal kırıklığı yaratan ‘Eylem Paketi’ni diğer yandan da değil yumuşamak, tam tersine daha gerilen Rusya-Suriye-Irak denklemini fiyatlamaya devam ediyor. Fed faiz artırmasa dahi bu “iyi haberden” yeterince faydalanmamızı dahi engelleyecek bir denklemin içine doğru sürükleniyoruz. Açıklanan “plan” bir reform paketinden çok, tüketimi artırmaya yönelik bir “harcama paketi” niteliğinde. Reform adına biraz vergi biraz da “Uzay Ajansı” kurulması dışında yapısal dönüşüm getirecek bir paket yok ortada. “Reform” dediğiniz zaman bundan birilerinin bedel ödeyeceğini anlaşılması lazım. Pakette herhangi bir bedel ödeyecek kesim görünmüyor. Kamu bütçesi dışında, bedel ödeyecek hiçbir kesim yok. Hayal kırıklığı; BIST 100’ün haftayı yüzde 5.85’lik düşüşle haftanın en düşüğünde kapatmasına, dolar/TL kurunun yüzde 3.40’lık haftalık artışla 2.9810 ile haftanın en yükseğinden kapatmasına sebep oldu.

Dolar nasıl tepki verir?

Fed’den 25 baz puanlık bir faiz artışı gelmesi durumunda gelişen ülke para birimlerinde geçtiğimiz hafta yaşanan yükselişin bu hafta boyunca devamını görebiliriz. Özellikle geçtiğimiz hafta görevden alınan Maliye Bakanı nedeniyle ağır darbe alan G.Afrika Randı’ndaki hareketin 16.70-17.05 bandına kadar devam etmesi durumunda dolar/TL kurunda da bir süre için 3.0350 seviyeleri test edilebilir. İster bu seviye test edilsin ister edilmesin (yeter ki aşılmasın) Fed sonrasında piyasalar şu veya bu şekilde 2.9350 seviyelerine kadar bir geri çekilme çabası içinde olacağını tahmin ediyorum. Eğer 3.0350’den yukarı yönde bir kırılma yaşanacak olursa yeni zirveler kaçınılmaz.

BIST tarafı için umut daha az

70.280 ile günlük/haftalık en düşün seviyede haftayı kapatmış olmamız, hele ki 72.180 seviyesinin altındaki bu kapanış, hafta içinde 67.210 ve devamında 65.850’nin test edilme olasılığını artıracaktır. İyimser tarafta 73.450 ilk direnç olacak gibi görünüyor.