anapara.com

Astroloji ile nasıl para kazanabilirsiniz?

Doların önümüzdeki hafta içinde artacağını veya düşeceğini veya borsada hangi hisse senedinin yükseleceğini bildiğinizi düşünün, ona göre pozisyon alıp, yatırımlarınızı en doğru ve karlı şekilde yönetebilirdiniz.

Peki, bu hareketleri nasıl bilebilir veya tahmin edebilirsiniz?

Sorunun cevabı, finansal astrolojide yatıyor.

Günümüzde, teknolojinin astrolojiyi daha ulaşılır ve bilimsel kılması ile beraber, fonlar ve spekülatörler tarafından kullanılan popüler bir teknik analiz yöntemi olarak kullanılan finansal astroloji, bilinen analiz yöntemleri yerine gökyüzü dinamiklerini kullanıyor.

Finansal astroloji bilimsel mi?

Astrolojinin tanımına baktığımız zaman “yıldızların yer olayları üzerindeki etkisini belirtmeye ve bu etkileri göz önünde tutarak geleceği önceden bildirmeye dayanan falcılık sanatı” olarak karşımıza çıksa da, mantıksal olarak düşündüğümüzde gezegenlerin hayatımızı ve cebimizdeki parayı etkilemesinin altında yatan sebepler ne olabilir sorusunun aklımıza gelmesi gereklidir?

Gezegen hareketlerinin, hayatımızı etkileyebilmesi için bize ulaşabilen güçlü bir kuvvetin olması gerekmektedir. Yaklaşık 8 milyon kilometre uzaklıktaki, her ne kadar gezegenlikten düşürülmüş olsa da Plüton’un üzerimizde etkisinin olduğunu iddia etmek deli saçması gibi görülebilir.

Astroloji hayatımızı nasıl etkiliyor?

Bütün fizik kitaplarında, yeğin nükleer kuvvet, zayıf nükleer kuvvet, kütle çekim kuvveti ve elektromanyetizmanın yani fiziğin dört temel kuvvetinin parçacıkların birbiriyle nasıl etkileşim halinde olduklarını anlatır.

Bunların etkilerinden bahsedecek olursak, yeğin nükleer kuvvet,  dört kuvvetin arasında en güçlü olanıdır. Elektromanyetizma’dan 100 kat, zayıf çekirdek kuvvetinden 10kat ve kütle çekim kuvvetinden de 1039 kat daha güçlüdür. Zayıf nükleer kuvvet ise Zayıf etkileşim W ile Z bozonların veya ara vektör bozonların da değişimiyle ortaya çıkar. Adına “zayıf” denir çünkü elektromanyetizma’dan 10-11 kat ve yeğin kuvvetten de 10-13 kat daha zayıftır.

Newton’un kafasına elmanın düşmesi sonucunda tanıştığımız, kütle çekim kuvveti dört temel etkileşimin arasında en zayıf kuvvet kütle çekim kuvveti olduğu halde sonsuz bir menzile sahiptir ve mesafeyle çok yavaş bir şekilde bozunuma uğrar, bu yüzden astroloji savunduğu çekimleri sağlar. Bu durum da finansal astrolojinin bağımsız değişken olarak onlarca yıl önceden bilinen gezegen dizilimlerini kullanması klasik teknik analize daha değişik bakış açıları kazandırabiliyor.

Finansal astroloji nedir?

Dünya, güneşin ve diğer gezegenlerin kütle çekim etkisinden devamlı suretle etkileniyor. Her saniye trilyonlarca partikül güneş rüzgarı denilen uzaydaki rüzgarlar ile dünyamıza taşınıyor. Bunların yanında, gezegen dizilimlerinin güneş aktiviteleri üzerindeki etkisi de dolaylı olarak, gezegenlerin kütle çekim etkileri yer küremizi etkiliyor.

Dünyamızda, bu etkilere manyetosferi ile tepki veriyor. Haliyle, dünyamızın verdiği bu tepkiler de bizleri, farklı manyetik alanlara sahip olduğumuz için ayrı ayrı fiziksel, ruhsal ve zihinsel etkiliyor. Kişiliğimizi ve içinde bulunduğumuz ruh halini etkileyen gezegen hareketleri doğal olarak, kitlelerin de psikolojisini etkiliyor. Dolayısı ile finansal piyasa trendlerini belirleyen korku, panik, iyimserlik, açgözlülük gibi birbirine zıt kavramlar olduğundan astronomik ve astrolojik değişkenlerin piyasa trend değişimlerini öngörmede kullanılmasını normal karşılamak gerekiyor.

Finansal astroloji konusunda araştırmalar yapan Dr. Raj Chadha’nın FED’e göre çıkarttığı yıldız haritasına göre 1985-86 ve 2015-16 dönemlerinde her iki haritada da büyük benzerlik söz konusu: her iki dönemde de Satürn, FED Venüs’üyle çakışıyor ve Ay, Venüs ile ters açı yapıyor.

Bu doğrultuda, 1985’te FED, 1984’te başlayan seri faiz indirimlerinin ardından faizleri 25 baz puan artırmıştı.  Fakat bu faiz artışının devamı gecikmekle kalmadı, 1986’da FED’in politikasında bir gevşeme söz konusu oldu. O tarihte, Ay-Venüs karesinde bulunan FED, Ay’ın sert bir açı oluşturması ile artış yönünde bir etkiye maruz kaldı.

Aynı şekilde 2016’da da Ay-Venüs karesinde olan FED, yine uzunca süredir devam eden faiz indirim döneminin ardından 25 baz puan artışa gitti. Janet Yellen’in son açıklamalarına göre 1986’daki faiz artırım kararlarına benzer bir para politikası izleneceğinin sinyallerini verdi.

Son olarak, ister inanın, ister inanmayın ama falsız da kalmayın…