Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen 9. Muhtarlar Toplantısı'nda hitap ediyor. Erdoğan, "Önümüzde duran meselelerin çözüm adresi yine milletin iradesidir. Hükümet kurma konusunda sonuç alınamadığı için çözümü millet iradesinde aramak durumundayız" dedi.
Erdoğan "Cumhurbaşkanını halkın seçmesi köklü ber değişimdir, bu bir sistem değişikliğidir. Tekrar bir seçime doğru hızla gidiyoruz. Anayasanın belirttiği süreçleri işletmek dışında hükümet kurma sürecine hiçbir müdahalem olmadı" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın, ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen muhtarlara yönelik konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: "Kabus gibi yıllar yaşadığıızı unutmayalım. Şimdi yeniden başladılar. Birçok muhtarımızın tehdit edildiğini biliyorum. Tehdit nedeniyle bazı muhtarlarımızın bugünkü toplantıya gelemediğini biliyorum. 13 yıl önce biz göreve gelirken olağanüstü hal vardı, 1 ay içerisinde kaldırdık. Ondan sonra neleri hallettik. TV dediler 24 saat yayın başlattık. Kendi dilimizde propaganda dediler başlattık. Üniversitelerde enstitüler kuruldu. Bütün bu ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor? Bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içerisinde. Ekonomik yıkımlar bugün yok ama bunlar bunu hazmedemiyorlar. Her alanda köklü reformlar yaptık. Okulları, hastaneleri, camileri yakanlar yıkanlar bunlar. Ortak mücadeleyi sürdürmenin gayretindeyiz, bunu beraber yapacağız. Biz emri dağdan almıyoruz. Biz emri haktan ve halktan alıyoruz, farkımız bu. Depremden sonra Van'da yeni bir şehir inşa ettik. Kadir kıymet bilen var bilmeyen var. Ret inkar ve asimilasyon politikalarını kaldırmaya yönelik adımlar attık. Özgürlüklerin önünü açan düzenlemeler yaptık. Milletimiz de sabırla bu sürece gerekli desteği verdi. Ama örgüt tercihini şiddet ve baskıdan yana kullandı. Yeniden çatışmaları başlatan devlet değil, 13 Temmuz'da yaptığı açıklamayla örgüt olmuştur. Bugün bölgede devletin değil, örgütün şiddeti var. 6-8 Ekim olaylarında ölen de Kürtlerdi, öldüren de Kürtlerdi. Teröristler yollara mayın döşer, sokakları kazar mağdur olan yine bölgenin insanı. Bölgede yaşayan vatandaşlarımıza önemli görevler düşüyor. Vatandaşımız devletin güvenlik güçlerinin yanında yer almak durumundadır. Bir tercih var, 'Ben devletimin yanındayım' veya 'terör örgütünün yanındayım'. Bu tercihi yapacağız. Öleceksek bir kere ölelim ama adam gibi ölelim. Bir köyde teröristler halkın arasına karışabiliyorsa bölge insanı üzerine düşeni yapmıyor demektir. Devlet ve hükümet sonuna kadar tercihini bilesiniz ki kardeşlikten ve huzurdan yana kullanmıştır. Çatışmaları başlatan devlet değil, 11 Temmuz'da yaptığı açıklamayla bölücü örgüt olmuştur. Bu süreçte, siyasetin imkanları ve diliyle hareket etmesi gerekenler ise maalesef örgütün şiddetten ve kandan yana olan tavrına teslim olmuşlardır. Aksini iddia eden yalan söylemektedir Örgüte değil devlete silah bırakma çağrısı yapanlar apaçık bir ihanet içerisindedir. Devlet silah bırakır mı? Çıkmış silahlar sussun diyorlar. Silahı bırakıp betona gömeceksin. Örgütü destekleyenler ekmeğini yedikleri vatanın sırtını hançerlemişlerdir.
SÜREÇ ARTIK BUZDOLABINDA
Terörde ısrar edenler hak ettikleri karşılığı görmektedir ve görmeye devam edecekler. Bütün bu olaylardan sonra çözüm süreci artık buzdolabındadır. Bu mesele bir al-ver meselesi değildir, demokrasi meselesidir.
HÜKÜMET KURMA SORUNU VAR
Hükümet kurma sürecini anayasal sınırlar çerçevesinde yürütüyorum. Türkiye'nin önünde hükümet kurma sorunu var. Görev verdiğim sayın Başbakan kendilerini dolaştı sonra olmayınca görevi iade ettik. Kendi başarısızlıklarının faturasını şahsıma kesmek isteyenler beyhude uğraşıyorlar.
ÖNCE AYNAYA BAK
Benim oğlumun yaptığı bir yolsuzluk varsa bunun hesabını soracak olan yargıdır. Siyaset tayyip Erdoğan ve ailesiyle uğraşmak değildir. Nedir o Musolini Hitler, önce aynaya bak. Eğer bu ülkede halkımın kabullenmekte zorlanacağı bir yola gidiyorsak, hükümet kurma çalışmaları bunun vebalinin kimde olduğunu halkım çok iyi görecek. Bugüne kadar şahsımla uğraşanların terörle mücadelede bir teklif getirdiğini gören var mı? Şahsım üzerinden millete hakaret eden bu anlayış kaybetmeye mahkumdur. , Bunlar son olarak "Yönetim sistemi değişti" ifademi dillerine doladılar. Artık Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Burada darbe değil, Meclis kararıyla başlatılan köklü bir değişim söz konusu. Bu kendisine yeni bir yönetim oluşturmuyor mu? Bu bir sistem değişikliğidir. Beştepe’nin adresini bilmeyenle vakit geçirecek halimiz yok. İşte tekrar bir seçime doğru hızla gidiyoruz. Bir iş bilmeyenler dertlerini seçimde millete anlatırlar. "