Kuruluş, 5 Kasım 2012’de Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviye olan "BBB-"ye çıkartırken, o tarihten bu yana notu ve durağan olan görünümü değiştirmedi.
Fitch, “Bütçe dengesi güçlü, mali disiplin sürdürülüyor. Ayrıca mali disiplinin sürdürülmesine yönelik taahhüdün farklı siyasi çevrelerden destek gördüğü anlaşılıyor. 2015 yılında faiz dışı fazlanın milli gelire oranının 2014’teki gibi yüzde 1.1 olmasını bekliyoruz” değerlendirmesi yaptı.
Fitch, "Genel hükümet borcunun milli gelire oranında düşme trendinin devam etmesini ve 2017’nin sonunda yüzde 30’a gerilemesi bekleniyor. BBB notu olan ülkelerde bu oranın medyanı yüzde 43.1 düzeyinde" ifadelerini kullandı.
Siyasi risk vurgusu
Fitch açıklamasında şu değerlendirmeleri yaptı:
"Türkiye’de siyasi ortam sön dönemde kötüleşti. AKP’nin meclisteki çoğunluğunu kaybetmesinin ardından yürütülen koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması ile ilan edilen Kasım seçimleri ciddi bir belirsizlik yaratıyor. Anketler Kasım’da yapılacak seçimlerden bir önceki seçime göre çok farklı bir sonuç çıkmayacağını işaret ediyor. Çözüm sürecinin sonlanması ile çok sayıda ölüm haberleri gelmeye başladı. Bu gerilimin uzun süre devam etme riski bulunuyor. Ayrıca IŞİD’in saldırılarını takiben Türkiye’nin Suriye’deki çatışmalara dahil olma riski de mevcut. Son yapısal dönemde yapısal reformlarda ciddi bir yavaşlama görülürken bu reformların ne zaman canlanacağı konusunda belirsizlik hakim. Reformlarda yaşanan duraksamanın ardından AKP 2014 yılında kapsamlı bir program açıkladı. Ancak bu sadece sınırlı bir oranda uygulandı ve seçim sonrası dönemde bu programa sahip çıkılıp çıkılmayacağı konusunda şüpheler bulunuyor."
"Ekonomi 3. çeyrekte yavaşlayabilir"
Fitch, öncü göstergelerin ekonomik büyümenin üçüncü çeyrek dönemde yavaşladığı sinyali verdiğini belirtti. Kuruluş, "Reformlardaki yavaş seyre rağmen Türkiye ekonomisi yılın ilk yarısında yüzde 3.1 büyüdü. Tüketimdeki artış ve kurak geçen 2014’ün ardından tarım sektöründe yaşanan ivme büyümenin sürükleyicisi oldu. Öncü göstergeler ekonominin 3. çeyrekte yavaşladığına işaret ediyor. Politik belirsizlik ve sıkılaşan finansal koşullar yavaşlamada etkili oluyor. Liradaki değer kaybı tüketici güvenini olumsuz yönde etkileyerek Mart 2009’dan bu yana en düşük seviyeye gerilemesine yol açtı. Bununla birlikte büyüme oranı denk ülkelerden yüksek seyretmeyi sürdürüyor. Merkez bankası üzerindeki siyasi baskı daha az görünü durumda ancak hala kredibilite üzerinde ciddi baskı oluşturuyor" ifadelerini kullandı.
"Cari açıkta yapısal bir iyileşme yok"
Fitch, "Dış kırılganlıklar Türkiye’nin kredi notu üzerinde belirleyici olmayı sürdürüyor. Ancak son değerlendirmemizden bu yana bu tarafta bariz bir zayıflama yaşanmadı. Net dış borç yükselmeye devam ediyor. 2015’in sonunda milli gelire oranının yüzde 37.6’ya ulaşması öngörülüyor. Benzer ülkelerde bu oran yalnızca yüzde 6.9 seviyesinde. Fitch uzmanları, petrol fiyatındaki düşüşün etkisiyle cari açığın milli gelire oranının 2015’te 0.8 puan azalarak yüzde 4.6’ya gerilemesini bekliyor. Cari açık ve borçlanma harici finansal kaynak yaratma konusunda herhangi bir yapısal iyileşme işareti gözlenmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Toplam dış finansman gereksiniminin çok yüksek düzeyde olduğunu vurgulayan kuruluş, "2015’te kısa vadeli borçlar dahil olmak üzere 213 milyar dolarlık finansmana ihtiyaç duyuluyor. Bu da Türkiye küresel finansal piyasa koşullarına açık hale getiriyor. Bununla birlikte son dönemde ihtiyatlı politikalarla kısa vadeli borca olan bağımlılık azalıyor" görüşünü bildirdi.
Fitch bankaların finansal şoklara karşı koymak için yeterli döviz kaynakları olduğunu yönünde bir değerlendirme yaptı.