Amerikan Merkez Bankası (FED) Açık Piyasa Komitesi (FOMC) 16-17 Eylül tarihlerinde bir toplantı yapacak. Söz konusu toplantının önemi, FED'in para politikası kurulu olan FOMC'nin 2006'dan bu yana ilk defa bir faiz artışına gidebileceği beklentisinden kaynaklanıyor.
Piyasaların gündeminden 2 yılı aşkın zamandır düşmeyen bu sorunun cevap bulacağı toplantı yaklaştıkça küresel piyasalarda dalgalanmalar da arttı.
FED'in faiz artırımına başlaması özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasalarından para çıkışını hızlandırabileceğinden endişe ediliyor.
Çin ekonomisindeki yavaşlamanın küresel büyümede yavaşlamaya yol açağına dair kaygılar ve FED'in faiz artırımında izleyeceği rotanın belirsizliği arasında fiyat dalgalanma göstergesi geçtiğimiz hafta Ocak ayından bu yana en uzun kazanç serisini genişletti. Döviz yatırımcıları pozisyonlarını azalttı ve geleneksel güvenli yatırım araçlarına kaydı.
ÇİN KORKUSU SÜRÜYOR
Ünlü tahvil yatırımcısı Bill Gross, FED'in faiz artırımı için biraz fazla beklediğini ve piyasa kargaşasının bankanın harekete geçme imkanını kısıtlamasıyla faiz artırımına yönelik bir adımın biraz geç olarak nitelenebileceğini söyledi.
Çin'deki satış dalgasının küresel hisse senedi piyasalarına yansımasından sonra faiz artırımına dair beklentilerde düşüş oldu. Her ne kadar ABD'de Cuma günü gelen istihdam verileri olumlu olsa da ve ücret büyümesi beklenti üzerinde gelse de Çin'deki yavaşlamanın denizaşırı etkileri ABD iyimserliğini bastırmaya devam etti.
Dolar bu yıl gelişmiş 10 ülke para birimi karşısında yüzde 9,1 değer kazandı. Yen yüzde 9,8 değer kazanırken, Euro yüzde 0,4 değer kaybetti.
Bloomberg’in derlediği verilere göre FED’in faizi Eylül ayında artırma ihtimali Temmuz ayı sonunda yüzde 40 seviyesinden yüzde 32’ye geriledi. Ekim ayı olasılığı yüzde 43, Aralık ayı olasılığı yüzde 58 seviyesinde.
KORKUNUN NEDENİ…
Doların güçlenmesiyle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde görülen sert düşüş kritik boyutlara ulaştı. İlk etapta bu gerileme rekabetçi kur olarak yorumlansa da kayıpların artması rekabet iyimserliğinin yerini çöküş korkusunun almasına yol açtı. Zira para birimlerindeki sert düşüşün enflasyonun yükselmesinden sermaye çıkışına, büyümede yavaşlamadan cari açığa kadar pek çok etkisi bulunuyor.
Peki gelişmekte olan piyasalar için faiz artırımı neden hayati öneme sahip?
Çünkü ABD faizlerindeki artış tüm dünyadan yatırımcıları kendine çekiyor. FED'in faiz artırımına yaklaşması gelişmekte olan ülkelerdeki riskli varlıkların cazibesini azaltıyor.
Yani, dünyanın rezerv parası doların güçlü olduğu yerde başka bir değerin yükselmesi mümkün olmuyor.
Doların değer kazanmasıyla pek çok gelişen ülkenin ekonomisinde etkili olan emtia fiyatları düşüşe geçti. Petrol düşüşe geçti, altın düşüşe geçti. Bu arada Çin ekonomisindeki yavaşlama ham madde ihracatına olan talebi düşürdü.