2017’nin başından itibaren dolar ile birlikte euronun Türk lirası karşısında yakaladığı yükseliş trendinin devam edip etmeyeceği en çok merak edilenlerin başında geliyor. Türkiye olarak ihracatımızın yüzde 50’sini Euro Bölgesi ülkeler ile gerçekleştirdiğimizi düşünüldüğü zaman euro ile alışveriş yapan ithalat ve ihracatçılar açısından 2017’de euronun fiyatının altın ve doların karşısında ne olacağı büyük önem taşıyor.
Euronun yönünü seçimler belirleyecek
2017 yılının ilk yarısında Euro Bölgesinin kemik ülkeleri seçim savaşlarına konu olacak. Brexit sonrası Avrupa Birliği bütünlüğünün sorgulandığı dönemde Avrupa’nın gündemine oturacak olan siyasi sorunlar euronun gidişatını belirleyecek.
Almanya, Hollanda ve Fransa’da yapılacak olan seçim rüzgarının ilki olan ve 12 Şubat’ta gerçekleşecek olan Almanya’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri, euronun ve Avrupa Birliği’nin genel duruşunu göstermesi açısından büyük önem taşıyor. Euro Bölgesinin lokomotifi olan Almanya’da iki eyalet seçimlerinde geri plana düşen şimdiki Almanya Şansölyesi Angela Merkel için siyasi riskler artıyor. Bu durum diğer Avrupa Birliği üye ülke seçimlerinde olduğu gibi siyasi belirsizliği de yanında getirmesi muhtemel olarak görülüyor.
Alman ekonomisinde yaşanacak bozulmalar Euro Bölgesi ekonomik aktivitelerinde ağır hasarlar oluşturacağı için euronun gidişatında önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor. 15 Mart’ta ise Hollanda’da gerçekleşecek Parlamento seçimleri 2017’nin ilk üç ayında euronun yönünü belirleyecek diğer bir seçim olarak öne çıkıyor.
Ardından 23 Nisan – 7 Mayıs arasında Fransa’da gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 11 – 18 Haziran arasında gerçekleşecek genel seçimler Avrupa’nın; ekonomi, göç ve sağlık güvencesi sistemi meseleleri üzerinden bir rekabete sahne olacak.
Eurodaki getiri fırsatları
İtalya’da henüz tarihi kesinleşmeyen seçimler ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 2017 yılında mevcut genişleyici para politikasına ek genişleyici önlemler getirmeyi planlaması, Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) 2017 yılı içerisinde üçten fazla faiz artıracağının öngörülmesi ve Euro Bölgesi ekonomik aktivitelerin hedeflerin altında kalması euro üzerinde önemli kazanç fırsatları yaratacağı düşünülüyor.