Dünyada, artık hayatta kalmak ilk çağlarda olduğu gibi artık kas gücünüze değil, finansal gücünüze endeksli hale geldi. Bu yüzden insanlar artık vahşi bir hayvanın saldırısı yüzünden ölmekten değil de işsiz kalmaktan korkuyorlar.
Finansal gücünüzü artırmak için öncelikle yaşamınızı değiştirecek olaylara yönelik plan yapılması ve öngörülemez gelişmelerin finansal etkilerini bu planda hesaba katmanız büyük önem taşıyor.
Hastalık korkutuyor
İş yaşamında ise bireyleri finansal açıdan olumsuz etkileyen deneyimler arasında işsiz kalmak, kariyere ara vermek ve emekli olmak yer alıyor. İnsanların finansal açıdan kendilerini nasıl hissettikleri konulu bir araştırmaya göre, kişilerin yüzde 85’i işsiz kalmayı finansal olarak negatif bir deneyim olarak tanımlarken, yüzde 74’ü iş hayatına ara vermeyi finansal istikrarı olumsuz etkileyen bir gelişme olarak görüyor. Özel yaşamda deneyimlenen ve bireyleri finansal olarak en çok sarsan olayların başında, yüzde 78 ile ciddi bir hastalık geliyor. Travmatik bir kazanın yüzde 76 oranında bireyleri finansal olarak en çok sarstığı belirlendi.
Öte yandan emeklilerin yüzde 54’ü finansal olarak olumsuz etkilendiklerini dile getiriyor. İnsanların bu olaylar sonucu oluşan finansal güçlüklerin üstesinden gelmek için attıkları adımları ortaya koyuyor. Finansal güçlüklere karşı harcamaların azaltılması yüzde 52 ile ilk sırada yer alıyor. Harcamaların önceliğe göre yeniden sıralandırılması yüzde 48, daha fazla birikim yapılması da yüzde 42 olarak sıralanıyor.
Ebeveyn olmak bütçeyi sarsıyor
Araştırmanın sonuçlarına göre, finansal olarak en çok sarsan olaylar arasında boşanma da yüzde 75 oranında yer alıyor. Ebeveynlerin vefat etmesi yüzde 57, yakın arkadaş veya akrabanın vefat etmesi de yüzde 55 oranında bireyleri finansal olarak sarsarken, bebek sahibi olmanın da yüzde 50 oranında etkili olduğu ortaya çıktı. Raporun bu bölümünde daha sonra sırasıyla konut satın almak yüzde 46, üniversite eğitimi almak yüzde 41, evlenmek yüzde 37 ve taşınmak yüzde 37 yer alıyor.
Keşke daha erken başlasaydım
Araştırmaya katılanların yüzde 54’ü geçmişte yaşadıkları olaylar karşısında aldıkları önlemleri göz önünde bulundurduğunda birikim yapmaya daha erken bir zamanda başlamış olmayı diliyor. İnsanların yüzde 37’si harcamalarında kesintiye gitmiş olmayı dilerken, yüzde 34’ü ise harcamalarını önceliklerine göre yeniden sıralandırmış olmayı diliyor.