Bütüncüllük anlamına gelen holistik, postmodern bilimsel bir yaklaşımdır. Sosyal bilimlerde sınıf analizlerinin handikaplarından sıyrılmak için kullanılan bir yöntem olan holistik’e göre bireyler sınıfsal özelliklerine göre incelenmez. Toplumdaki insanlar bir bütün olarak tepki verdikleri söylenen holistik düşünceye göre birey meslekler, statü ve vatandaşlık hakkı üzerinden tanımlanır. Bu sayede sınıf çatışması yerine beraber hareket etme gözlemlenir.
Dünyada hızla yaygınlaşmaya başlayan holistik düşünce, analitik düşüncenin tam karşısındadır. Analitik düşünceye yaratılış, günlük hayatın işleyişi ve eğitim planlaması gibi birçok konuda yetersiz kaldığı eleştirisi getiren holistik düşünce, hayatın ve yaşamın bir bütün olduğunu ve bunu parçalara ayırmak yerine bütünsel olarak algılamanın daha doğru olacağını savunur.
“Dünya her şey bir bütünün parçasıdır”
Holistik konusunda araştırmalar yapan eğitimci ve kütüphanelerde kullanılan 10’lu Dewey Methodu’nun geliştiricisi John Dewey, matematik, dil bilimi, fen bilgisi ve diğer derslerin ayrı ayrı değil de birbirinin içinde yer almasının insanların kavrayışına daha uygun olduğunu belirterek analitik düşünceye karşı çıkmıştır. Holistik düşünce içinde şu örneği vermiştir:
Bir kekin içinde yumurtayı görmek mümkün değildir. Onun kekin olmasa olmaz bir parçası olması ama keke karışan yumurtanın varlığının geri ”döndürülemez” doğasından ötürü gösterilemeyecek olması ”yumurtanın” kekin içerisinde olduğunu algılayan dilimiz ve tabi ki beynimiz için gerekli bir gözlem değildir. Kekin içinde yumurta olduğunu sadece ‘hissedebiliyoruz”. Yani evet orada yumurta var ama onu ne görüyor nede kekin içerisinden geri döndürüp eski haline sokabiliyoruz. Entropi ve tersinemezlik ilkesi bu değişmez durumun nedeni. Yumurtanın varlığını anlamamız ve inanmamız için yumurtayı görmeyi beklemiyoruz değil mi? Entropi ve tersinemezlik kanunlarını bilinçli olarak hesaba katmadan, bu anlamlandırmayı gerçekleştirebiliyoruz. Çünkü o süreçler beynimizi oluşturan en temel süreçlerin üzerindeki yegane evrensel kanunlar. Yumurtanın tadı bize yumurtanın kendi varlığa dair zihinsel kanıt sağlıyor. Görmesek dahi yumurta orada, bunu bilebiliyoruz.