Vatan gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu bu haftaki yazısında Yellen ve olası beklentiler üzerinde durdu. İşte Ali Ağağoğlu'nun yazısı:
Bu haftanın ve hatta 2015’in kaderi, bu haftanın ortasında 17 Aralık’ta sona erecek Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) toplantısından çıkacak kararlara bağlı olacak! Geçtiğimiz günlerde tartışılmaya başlanan “Faizler uzunca bir süre sıfıra yakın düzeyde kalacak” ifadesi kaldırılıp, yerine “Faiz artışı için sabırlı olunacak” ifadesi gelecek mi? Bu ifade herhangi bir faiz artış kararını içermese de içine “faiz artışı” lâfı “terminolojiye” girdiğinde, piyasaların kulağına kar suyu kaçacak ya da kaçırılacak demektir!
9 aydır 200 binin üzerinde tarım dışı istihdam yaratan ve işsizliğin 2008 krizi öncesi seviyeleri olan yüzde 5.8’e kadar gerilediği bir ortamda Fed’in, faizleri daha uzun bir süre “sıfırda tutması” zor görünüyor.
Faiz artışı Haziran’da
Evet, bir faiz artışı dönemine girilecek de, faiz artışı ne zaman yapılacak ve bu kararla birlikte piyasalara ne mesaj verileceği henüz bilinmiyor. Son 9-10 aydır fikrimi hiç değiştirmedim ve Fed’in faiz artışı sürecinin; 16-17 Haziran 2015’te yapılacak (Fed Başkanı Yellen’in basın toplantısı da yapacağı) toplantı sonrasında başlayacağını düşünüyorum. Bu toplantıdan bir faiz artışı kararı çıksa da; ya piyasalar bunu çok önceden (2-3 ay kadar) satın almaya başlayacaklar ya da bu toplantıdan sonra “Bir sonraki faiz artışı için verilere bakacağız” diyerek yeni artışların “ileride” olacağını söyleyerek piyasalar rahatlatılacak. Neyse, bunlara daha çok var. Ancak bu hafta yapılacak toplantıdan net olmasa da piyasalara yön çizecek bir karar çıkacaktır. Piyasaların en fazla tercih edeceği, bu yılı kazasız belasız kapatmalarına yardımcı olacak, seneye de “sizleri biraz üzeceğiz ama fazla üzmeyiz, merak etmeyin” tarzında bir mesaj çıkmasıdır. Fed bunun iletişimini nasıl yapacak, gerçekten merak ediyorum.
PETROLDE 60 DOLAR HEDEFİNE AZ KALDI
Evet, Fed bu haftanın en önemli olayı ama geçtiğimiz haftadan bu haftaya çok şey kaldı. Yılın son 13 işgününe (Noel’i de çıkarırsak 12) girerken geçtiğimiz hafta petrol fiyatlarında ve buna bağlı olarak rubledeki rekor değer kaybı ve tabi ki dolar/TL kurlarında yaşananların bu haftaya yansımaları olacak. Uluslararası Enerji Ajansı’nın küresel talep tahminin düşürmesiyle Brent petrolü geçtiğimiz Cuma günü 61.31 dolar/varilee kadar gerilerken, haftayı 61.43’ten kapattı. 60 dolar hedefine az kaldı! Rus Merkez Bankası’nın 100 baz puanlık faiz artışına rağmen ruble; 55.80’deki teknik hedefini adeta “soluksuz” geçerek 58.62’ye kadar değer kaybetti, 58.21’den kapattı. Sırada ilk aşamada 59.30, aşılırsa da 62.60 var. Petrolde 50 dolarları, rublede 70-75 seviyelerini konuşan ve her trendin sonlarında meydanı boş bulan “daha çokçular” yine sahne aldılar. Bu yıl petrol fiyatlarının düşeceğine dair yılbaşında yazmış; ancak bu kadarını bu yılda beklemeyen birisi olarak; Brent petrolünde 60 dolar seviyesinin önemli bir “teknik destek” seviyesi olduğunu düşünüyorum. Eğer petrol bu seviyede “destek” bulabilirse, rubledeki değer kaybı da yavaşlayacaktır. “100 dolar/varil-33.50 dolar/ruble” denkleminde bile (60 dolar petrol-58 dolar/ruble) ruble “aşırı satım” bölgesine gelmiş durumda. Rubledeki durum bizi doğrudan ilgilendiriyor. Cuma günü TL’nin dolar karışısındaki hızlı değer kaybının arkasındaki; iç politika söylemlerin de ötesinde; en önemli sebep Rusya ve ruble idi.
RUSYA’DA ZARAR EDEN FON TÜRKİYE’DE KÂRA GEÇİYOR
Cuma günü TL; dolar karşısında 2.3100’e kadar değer kaybetmesinin temel sebebi Rusya ile “aynı zaman diliminde” olmamız. ‘Ne alâkası var’ dediğinizi duyar gibiyim. Çok alâkası var! Londra’daki gelişen ülkelere yatırım yapan fon yöneticileri; aynı zaman diliminde olduğundan dolayı; Rusya, Türkiye ve G.Afrika’yı tek elden yönetirler. Nasılsa temel dinamikler her üç ülkenin de (gelişen ülke olmalarından dolayı) hemen hemen aynı. Rusya’da hem varlık fiyatlarının düşmesi hem de ruble kurunun yükselmesi nedeniyle zarar etmiş olan bir fon yöneticisi; diğer iki ülkede (veya birinde) kârda ise ya her iki ülkedeki pozisyonlarını aynı anda likidite ederek zararını azaltmaya çalışır ya da türev ürünleri kullanarak kâr veya zararlarını “kilitler”. Türev ürünlerin de doğrudan spot piyasalara etkisi olduğundan, Rusya’dan zararla çıkan ve Türkiye’deki “kârını cebe koymak” isteyen fon yöneticileri; geçtiğimiz hafta BIST’in düşüşüne, faizlerin ve kurların da yükselmesine neden oldu. Finansal piyasaların “bileşik kaplar” misali birbirine doğrudan bağlı olduğunu unutanlar sıkça bir şekilde “Rusya ile ne alâkamız var?” diye sorsa da, çok alâkamız olduğu son derece aşikâr. Hele ki kırılganlıklara karşı tedbir almamışsak…
DOLAR HANGİ SEVİYEYİ TEST EDECEK?
Brent petrolünün belirttiğim üzere 60 dolar (+/-50 cent) seviyesine kadar inmesini ancak bu seviyede dip oluşumunun başlamasını, ruble de 59.30 seviyesinin “tepe” olmasını, eğer 62.60 seviyesine doğru çıkılacaksa da bunun bir “aşırı-aşırı satım bölgesi” olacağını düşünüyorum.
Geçtiğimiz Pazartesi günü “Noel Baba rallisi geliyor mu?” başlıklı yazımı “Bence Noel Baba rallisi yaşandı! Ve hem gelişmiş hem de gelişen ülkeler için bitiyor!” diye bitirmiştim. Bu hafta Yellen değiştirir de piyasalara bir Noel/Yılbaşı hediyesi verir mi bilmiyorum ama geçtiğimiz hafta yaşananlar benim geçen haftaki tahminimi doğrular nitelikteydi!
Cuma günü 2.31’e çıktıktan sonra 2.2980 gibi teknik olarak çok önemli bir seviyede kapanan dolar/TL kurunda bu hafta için 2.2970 seviyesi kritik olacak. Çarşamba gününe kadar bu seviyenin üzerinde günlük kapanışlar olur ise dolar/TL kurunda 2.3265 seviyesinin test edilmesi olasılığı artacaktır! Bu seviyenin üzerine çıkılması; 2015’te de “yapımı devam edecek” bambaşka bir resmin ortaya çıkması demek! Aşağıda ise 2.26 (düz) ve 2.2480 önemli destekler olacak!
BIST 100’de 83.600 seviyesi kritikti, haftalık kapanış altında oldu! Şimdi haftanın ilk iki gününde 83.000’ün (Düz seviyesi önemli!) altındaki kapanışlar 81.550’nin habercisi olacaklar. Eğer 83.000 seviyesi korunur ve Yellen de piyasaların gönlünü hoş tutacak açıklamalar yaparsa yeniden 86.250’leri konuşuyor oluruz. Bu ihtimali, bu hafta için düşük görüyorum!