Kütahya’da, günümüzden 1750 yıl önce antik adı ile Aizanoi’de dönemin Roma İmparatoru Dioeletianus’un enflasyonla mücadele amacıyla hazırladığı mal satış bedelleri taş blokları inşa ettirdiğinden beri borsa, insanlığın en popüler yatırım şekillerden birisi olmuştur.
Tüm bunlara rağmen, insanların çevrelerinden duydukları, “Borsada şu kadar para kaybetmiş”, “Küçük yatırımcı borsada her zaman zarar eder”, “Borsada oynamak zengin işi” gibi şeylerle borsada yatırım yapmaktan çekinmektedirler.
Öncelikle kar etme olanağının olduğu tüm piyasalarda zarar etme olasılığı da bulunmaktadır. Ama borsanın işleyişini ve piyasanın sahip olduğu dinamikleri biliyorsanız, üstüne bir de finans bilginize güveniyor ve mali tabloları okuyabiliyorsanız, borsadaki yatırımlarınızdan uzun vadede para kaybetmeniz oldukça zor.
Çünkü borsa, İmparator Dioeletianus zamanında beri ticaretin bir nevi yansımasıdır. Aslında borsadan hisse senedi almakla bir şirkete ortak olmak arasında herhangi bir fark yoktur.
Bir şirketin hisse senedi en basit şekilde, o şirketin toplam değerinin bir parçasını oluşturur. Yani, başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, hissesini aldığınız şirket değerlendikçe, hisse senedinin de değeri artar.
Eğer şirketiniz kötü performans gösteriyorsa, dolayısı ile bu durum ortağı olarak bu size de yansır, aynı hisse senedinin yükseldiği zamanda olduğu gibi bu sefer tam tersi olarak, hisse senedinizin değeri düşer.
Uzun vadede şirketlerin ekonomik başarısını yansıttığı için güvenli bir yatırım aracı olarak bile sayılabilir. Hatta bunu bir tık öteye taşıdığımız zaman ülkenin başarısını da yansıttığını söyleyebiliriz.
Son olarak, başarılı ve istikrarlı şirketler kar eder ve bu elde ettikleri karı da ortaklarına dağıtır. Hisse senedi sahibi olarak da siz bu kardan ortak olarak payınızı alırsınız… İşte paranızı borsada değerlendirmek bu yüzden güzeldir.
