Türkiye ekonomisi için sorun yaratan ve kötü kredilerde yükselişi tetikleyen rahatsızlıkların, düzelmeye başlamadan önce, daha da kötüye gitmesi bekleniyor.
Bankaların elindeki takipteki krediler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun bu hafta açıkladığı verilere göre, Ocak ayında toplam kredilerin yüzde 3.18'ine tırmandı ve altı ay üst üste yükselerek, yaklaşık beş yılın zirvesine tırmandı. Bank of Amrica Merrill Lynch ve Commerzbank AG, Şubat ayında yaptıkları değerlendirmede, Türkiye'de özel sektörün sorunlarının arttığını ve bu durumun, firmaların borçlarını geri ödemesini daha zor hale getirdiğini kaydetti.
Kötü kredilerdeki bu artış, Türk Lirası'nın değer kaybı, Rusya'nın uyguladığı yaptırımlar ve terör olaylarından dolayı düşen turizm gelirlerinin ekonomi üzerinde yük oluşturması ile birlikte, Türkiye'nin 814 milyar dolar büyüklüğündeki bankacılık sektörü için zorlukları artırıyor. Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele için fonlamayı sınırlaması ile birlikte, borçlanma maliyetlerinin son dört yılın en yüksek seviyesine çıkması ve kredi büyümesindeki yavaşlama, borçlu işletmeler üzerindeki baskıyı artırıyor.
Dubai'de Commerzbank kredi analisti Apostolos Bantis, "Trend muhtemelen artacak ve yoğunlaşacak," dedi ve "Durumun kontrolden çıkacağını düşünmüyorum, ancak Rusya'nın yaptırımları, turizm sektörünün sorunları, yüksek fonlama maliyetleri ve zayıf lira, hep birlikte, özel sektör üzerinde baskı oluşturacaktır" şeklinde görüş bildirdi.
Kredi kalitesine ilişkin endişeleri, son 12 ayda, Türk bankacılık hisseleri üzerinde de baskısını hissettirdi ve 11 bankayı içeren bankacılık endeksi, gösterge BIST 100 Endeksi'ndeki yüzde 8.9'luk kaybı aşarak, yüzde 18 geriledi. Türkiye Halk Bankası AŞ ve İş Bankası en az yüzde 27 değer kaybetti.