Küresel piyasalarla birlikte Türkiye gibi aynı kulvarda olan gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri dolayısıyla da paraları FED’in aldığı kararlara göre aksiyon alıyor. Mesela FED faiz artırım kararı mı verecek dolar değerleniyor. Buna bağlı olarak gelişmekte olan ülke paraları değer kaybı yönünde hareket ediyor. Borsalar düşüyor. Altın değer kaybediyor. Ülkeler daha düşük faiz getirili tahvil ve bonolarını satmakta zorlanıyor. Dolayısıyla daha yüksek faizli tahvil ve bono ihraç etmek zorunda kalıyorlar. Evet! Fed’in kararları tüm piyasaların üzerinde ciddi etkilere sahip. Peki Fed’in kararları piyasalar açısından ne anlam taşıyor ve etkileşim ne yönde oluyor?
Fed kararlarının piyasalar üzerindeki etkisinde öncelikle fon maliyetleri açısından önem taşıyor. FED parasal genişleme politikalarına yöneldiğinde dolar faizleri düşüyor, düşük maliyetlerle ülkeler fon bulma imkanına sahip oluyor. Böylece ülke ekonomileri için düşük maliyetle yatırım yapma ve yeni yatırımlara yönelebilmesi anlamını taşıyor. Piyasalar açısından ise faiz indirim politikası likiditenin artması anlamına geliyor. Piyasada likiditenin artması ise ekonomilerin canlanmasını sağlıyor. Yatırımcılar, açısından ise düşük faiz politikası daha yüksek risk iştahı daha fazla getiri sağlayacak yeni piyasalara yönelim anlamına geliyor. Yüksek faiz ve getiri beklentisi ile paranın yeni adresi daha riskli ülkeler ve piyasalar oluyor. Bu durumda paranın yöneldiği gelişmekte olan ülkelerin piyasaları canlanıyor. Borsaları yükseliyor, daha yüksek faizli tahvil ve bonolarına ilgi artıyor. Tüm bu çerçevede bu ülkelerde likidite artıyor ve ülke ekonomileri canlanıyor.
Fed’in faiz artırım kararı yıpratıcı etkiye sahip
Fed’in faiz artırım kararı ise özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri ve piyasaları açısından yıpratıcı etki yaratıyor. FED’in faiz artırım kararı aldığı tabloda daha riskli fakat getirisi daha yüksek ülkelere yönelen dolar tekrar Amerika’ya dönüyor. Diğer ülke paraları da daha güvenilir ve istikrarlı ve güçlü ekonomiye sahip Amerikan tahvil ve bonolarına, borsalarına ve varlıklarına yöneliyor. Bu durumda gelişmekte olan ülkeler açısından likiditenin azalması, fon bulmanın zorlaşması, piyasalarından sıcak paranın çekilmesi anlamını taşıyor. Ülkelerden çekilen sıcak para bu ülkelerin borsalarında düşüş, tahvil, bono ve kredi faizlerinde yükselişe neden oluyor. Faizlerin yükselmesi reel sektörün daha yüksek maliyetli fon kullanması, ülke para biriminin değerini dolar karşısında yitirmesi gibi sonuçlar doğuruyor. Sonuç olarak bu ülkelerin ekonomilerinde büyüme beklentisi zayıflıyor. Aynı tablo Türk ekonomisinde de yaşanıyor.
Gelişmekte olan piyasalar etkisi vahim
FED kararları küresel piyasalar için çok vahim sonuçlar doğurabiliyor. Mesela son yıllarda uyguladığı parasal daralma ve faiz artırım politikası piyasalarda sert etkiler oluşturdu. Borsalarda düşüş trendi izlendi. Ülke paraları dolar karşısında değer kaybı yaşadılar ve yaşıyorlar. Reel sektör açısından maliyetlerin yükselmesi, kur risklerinin oluşması anlamanı geliyor. Ülkelerin cari açıkları artıyor. Özetle gerek ülkeler gerekse ülke ekonomileri ve bu yönde de piyasalar açışından FED kararları çok büyük anlam taşıyor. Bu perspektifte de izlenecek öncelikli verileri arasında ABD ekonomisi, büyüme rakamları, istihdam verileri, perakende satışları, enflasyonu ve diğer önemli ekonomik verileri büyük hassasiyetle izleniyor.