Aysel Aydemir/Kurumsal İçerik Yönetmeni
FED’in faiz politikaları, Trump etkisi ve ABD ekonomisinde daha fazla iyileşme beklentilerinin etkisiyle birlikte yurt içi piyasalarda artan belirsizlik ve siyasi ve jeopolitik risklerin etkisiyle yeni yıla hızlı giriş yapan Dolar/TL kurunda tarihi zirve olarak 3,9417 seviyesi görüldü. Merkez bankası ise dolara müdahale amacı bir dizi önlem aldı. Merkez Bankasının TL’deki diğer para birimleri karşısında yaşadığı değer kaybı özellikle de dolar karşısındaki tarihi rekor seviyede kayıpların oluşması Merkez Bankasını birçok önlem almaya itti. Merkez Bankasının aldığı önlemler ise piyasaların alıştığı cinsten piyasalara faiz artırımıyla müdahale şeklinde olmadı. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya dolara müdahale amacıyla piyasaların beklentilerinden farklı olarak proaktif önlemler aldı.
Merkez Bankasının dolara karşı aldığı kararlar
10 Ocak tarihinde Merkez Bankası bankaların borç alma limitlerini 22 milyar TL ’sına düşürdü. Ayrıca ayı yabancı para zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan indirdi. Böylece Merkez bankası piyasalardaki aşırı oynaklığa ve sağlıksız fiyat oluşumunu kontrol altına almak amacıyla yaptığı bu hamle finansal sisteme 1,5 milyar dolar likidite sağlama potansiyeli oluşturdu.
12 Ocak tarihinde ise merkez bankası rutin olarak düzenlediği haftalık repo ihalesini yapmayarak bankaların fonlama maliyetini yükselterek “geç likidite penceresine” (GLP) yönlendirdi. Bu hamlesi de dolardaki yükselişi kısmen sınırlayabildi.
13 Ocak tarihinde ise merkez bankası Borsa İstanbul bünyesinde de yine repo ihalesi açmayarak bankaların likidite ihtiyacını gün sonunda GLP’den yüzde 10 faizle karşılayabileceklerini belirtti. Tüm bunlarla birlikte daha önce 22 milyar TL’ye düşürdüğü TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitlerini 11 milyar TL’ye düşürdü.
17 Ocak tarihinde döviz swap argümanını kullanarak, Türk lirası depoları karşılığı döviz depoları piyasasının açılmasına imkân sundu. Kendi rezervlerini kullanmadan piyasalara piyasaların döviz ihtiyacını karşılamayı hedefleyen Merkez, bu kararı ile o günün faiz ve kuru üzerinden bankaların fazla TL’sini alarak dolar ihtiyaçlarını karşılamış olacak. Böylece dolar ihtiyacı olan kurumlara belirli süre ile dolar fonu sağlamanın imkânını açtı.
Spekülatif döviz talebini sınırlandırmayı amaçlayan Merkez Bankası’nın bu hamlesinde piyasalarda sınırlı da olsa dolarda gevşeme olarak izlendi
18 Ocak tarihinde ise Merkez Bankası döviz takas piyasasına işlerlik kazandırarak 500 milyon dolar tutarında 1 hafta vadeli TL depo karşılığı döviz depo ihalesi açtı.
24 Ocak’ta beklenti ne yönde
24 Ocak tarihinde yılın ilk PPK toplantısını yapacak olan Merkez Bankasının bu toplantıda alacağı kararlar ise merak konusu.
Merkez Bankasının hamlelerini nasıl yorumlamak gerekir?
Swap hamlesi bankaların fonlama maliyetini de artırabilir. Bununla birlikte PPK toplantısından 50 baz puanlık faiz artışı da çıkabilir. Faiz koridoru hafifçe genişletebilir, geç likidite oranını yukarı yönlü artırabilir. Bütün bunlar Merkez Bankasının yapabileceği seçenekler arasında. Merkez Bankasının TL’yi dolara karşı yaptığı hamlelerin dolar üzerindeki etkisinin izlenmesi için PPK toplantısında alacağı kararların görülmesi gerekiyor.