Geride bıraktığımız Eylül ayında para piyasaları hareketli günler geçirdi. Geçtiğimiz hafta açıklanan veriler ve yaşanan gelişmeler ışığında; ABD’nin dayanıklı mal siparişi,
CB tüketici güveni ve en önemlisi de üçüncü çeyrek büyüme verileri yukarı doğru bir ivme gösteriyor.
Çekirdek bazda dayanıklı mal siparişlerinin yüzde 0.1 artış yönünde olan piyasa beklentilerinin aksine yüzde 0.1 daralma şeklinde gerçekleşmesi önemliydi. Manşet verinin ise yüzde 0.2 oranında beklentilere paralel bir artış kaydettiğini gözlemledik. Ekim ayına ilişkin tüketici güveninde ise gerileme yaşandı açıklanan data 101.0 olan beklentilerin altında 98.6 endeks değerinde açıklandı. Bu iki data her ne kadar önemli olsa da geçtiğimiz hafta tüm gözler ABD’de üçüncü çeyrek büyü verisi üzerindeydi. Bu noktada yıllık yüzde 2.9 ve çeyreklik bazda ise yüzde 1.5 büyüme oranı yakalanarak beklentiler aşıldı.
Açıklanan verilerin yıl içerisinde FED’in faiz artıracağı beklentilerini desteklemesi sonucu ABD dolarında değerlenme hareketleri görüldü. Ayrıca geçtiğimiz hafta ABD başkanlık seçimlerine yönelik oldukça dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Bilindiği üzere 8 Kasım’da ABD’de Trump ve Clinton’un yarışacağı başkanlık seçimi gerçekleştirilecek. Bu noktada seçimlere yaklaşık iki hafta kala FBI’ın Clinton’un e-mail soruşturmasını yeniden açması piyasalarda tedirginlik yarattı. Bu sayede ABD dolarında gevşeme görülürken ons altın fiyatlarında sert yükseliş hareketleri görüldü.
İngiltere tarafında ise önem derecesi yüksek olan büyüme datalarını görüldü. Bu bağlamda yıllık yüzde 2.3 ve çeyreklik yüzde 0.5 büyüme ile piyasa beklentilerinin aşıldığını görüyoruz. Bu sayede sterlin tarafında datanın etkisine bağlı olarak anlık fiyat hareketlerini takip etsek de haftanın genelinde ABD dolarının gücüme karşı koyamadığını da not edelim.
Euro Bölgesi tarafında ise öncü PMI dataları ile Almanya verilerini takip ettik. Avrupa Kıtası’na yönelik ekonomik dataların pozitif gelmeye devam ettiğini görüyoruz. Bu noktada gerek Euro Bölgesi gerekse Almanya PMI dataları ve yine Almanya’da açıklanan İFO iş iklimi endeksinin beklentileri aştığını not edelim. Bu sayede 1.0850 desteğinin aşağısına geçemeyen EUR/USD paritesi FBI’ın Clinton soruşturmasını yenden açması le değer kaybeden ABD dolarının etkisi soncu 1.1000 seviyesine yaklaştı.
Petrol fiyatlarında yaşanan gerilemenin de dikkat çekici olduğunu not edelim. Geçtiğimiz ay petrol üretimine ilişkin kesinti üzerinde anlaşılmasına rağmen bu politikanın nasıl uygulanacağı konusunda OPEC içerisinde ki anlaşmazlıklar petrol fiyatlarında sert gerilemenin yaşanmasına neden oldu.
Dolar 2016’nın sonunda ne olur, tıklayın!
Yurt içerisinde de yılın son enflasyon raporu sunumunu gerçekleşti. İlk olarak enflasyon hedeflerine yönelik açıklamalar yapıldı. Bu noktada banka, 2016 yılı için yıl sonu yüzde7.5 olan beklentilerinde herhangi bir değişikliğe gitmedi. Yalnız 2017 yılı için daha önceki raporda belirlediği yüzde 6.0 beklentisini yarım puanlık artış ile revize etti ve yüzde 6.5 oranına revize etti. Orta vadeli enflasyon hedefi ise yüzde 5 oranında sabit bırakıldı. 2016 yılı beklentileri yüzde 7 – yüzde 8 aralığında şekillenirken 2017 yılı için bu aralık daha yüksek tutulmuş ve yüzde 5 – yüzde 8 olarak belirlenmiş. Gıda enflasyonuna yönelik beklentiler ise 2016 yılı için yüzde 8’den yüzde 6’ya ve 2017 yılı için de yüzde 8’den yüzde 7’ye indirildi. Petrol fiyatlarına yönelik olarak da içinde bulunduğumuz yılda 44 dolar ve 2017 yılında ise 54 dolar tahminleri yapıldı.
Başkan Murat Çetinkaya faiz indirimine devam edilip edilmeyeceği konusunda TCMB’nin sadeleşmede hedeflediği kazanımları büyük ölçüde elde ettiğini söyledi. En kısa sürede ise sadeleşme politikasının tamamlanacağını belirtti. Tabii bu konuda iki unsuru takip edeceklerini ve bu unsurlardan birisinin yurtiçi enflasyonun seyri ve bir diğerinin ise küresel ekonomik gelişmeler olduğu ifade edildi.
