Küresel ekonomide iyileşme işaretleri, merkez bankalarının aşırı gevşek para politikalarını terk edebileceği spekülasyonunu güçlendiriyor. ABD Merkez Bankası’nın (Fed), bu yıl faiz artırımına gitme olasılığı, bu hafta beş puan yükselerek yüzde 73 seviyesine çıktı.
İngiltere’de dün açıklanan büyüme rakamının beklenenden daha iyi çıkması, İngiltere Merkez bankası’nın borçlanma maliyetlerini düşüreceği beklentilerini zayıflattı. Japonya Merkez Bankası Başkanı Haaruhiko Kuroda, uzun vadeli tahvil faizlerinin yükselebileceği uyarısında bulundu.
ABD’de bugün TSİ 15:30’da açıklanacak üçüncü çeyrek büyüme verisinin ekonominin hız kazandığını göstermesi bekleniyor.
Perşembe günü güne 3,09 seviyesinde başlayan ancak Merkez Bankası’nın 2017 enflasyon tahminini yüzde 6’dan 6,5’e çekmesinin ardından 3,1140 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gören dolar/TL, yeni günde 3,1126’dan işlem görüyor.
PETROL
Petrol, OPEC tarafından oluşturulan bir komitesinin Cuma günü Viyana’da üretim kısıntısı anlaşmasına katılan üyelerin üretim kotalarını belirlemek üzere toplanmasından önce, Eylül ayından bu yana ilk haftalık kaybını gerçekleştirmeye yöneldi.
Aralık vadeli Batı Teksas petrolü 49, Brent petrol 50 dolar seviyesinde işlem görüyor.
Altın, yatırımcıların dikkatlerini Fed’in faiz artırımının zamanlamasına ilişkin işaretler alabilmek için ABD ekonomik verilerine çevirmelerine bağlı oalarak yükselişini ikinci haftaya taşımaya yöneldi. Spot altının ons fiyatı bin 271 dolardan işlem görüyor.
Altının Ekim ayında, Fed’in bu yılın sonuna dek faiz artırımına gideceğine ilişkin beklentilerin güçlenmesi ile birlikte geri çekildi.
ASYA PİYASALARI
Merkez bankalarının teşvikleri azaltmaya yaklaşmakta olduğu spekülasyonlarıyla Asya hisse senetleri bir haftayı aşkın sürenin en düşük seviyesi yakınında tutundu.
Avustralya, ve Yeni Zelanda’danın 10 yıl vadeli tahvillerinin faizleri, Fed’in bu yıl faiz artırımına gideceğine ilişkin beklentilerin güçlenmesinin etkisiyle, Mayıs ayından bu yana en yüksek seviyelerine tırmandı. MSCI Asya Pasifik Endeksi, ham madde üreticilerindeki kazançların tüketici ürünleri sektöründeki kayıpları dengelemesi ile fazla değişmedi.
