İnsanlığın belki de ilk ticaret şekli olan trampa veya basit tanımı ile değiş tokuş yöntemi yeniden internet sayesinde yeniden hayatımıza giriyor. Yurtdışında birçok örneği ile karşılaştığımız değiş tokuş siteleri, Türkiye’de de açılmaya başladı.
İkinci el satış sitelerinin mantığı ile çalışan bu internet sitelerinde bir eşyayı değiş tokuş sistemine sokmak için, gözünüzdeki değerini ve ne ile değiştireceğinizi belirledikten sonra fotoğrafını çekip, siteye yüklüyorsunuz. Daha sonra da gelen teklifler arasından paşa gönül kriterlerini kullanarak, değiş tokuş işleminizi bitiyorsunuz.
Katılımcı ekonomi
Aslında değiş tokuş sistemine dönülmesinin temelinde Robin Hahnel ile Michael Albert’in kapitalizme alternatif olarak geliştirdikleri katılımcı ekonomi fikri yatıyor. Hahnel ve Albert’in geliştirdiği bu alternatif ekonomideki temel fikir sistemin dayandığı temelleri değiştirmek. Bunun içinde kapitalizmin dayandığı özel mülkiyet, piyasa ekonomisi ve toplumsal kastlaşmaya varan iş bölümünün yerini alabilecek bir sistem geliştirmişler.
Geliştirdikleri katılımcı ekonomi sistemi ile insanlara üretip tüketmeden de yaşayabileceğini göstermeye çalışıyorlar. Anadolu’da hala yaygın bir şekilde kullanılan imece sistemi ile benzerlikler gösteren yeni ekonomik sistemde, insanlar arasındaki yardımlaşma ve eşitliği arttırarak, her insana kendi hayatının kontrolünü vermeyi amaçlıyor.
Tabii ki özel mülkiyetin zıddı olan sosyal mülkiyet kavramının da beraber geldiği bu sistemde mantıksal olarak her şeyin sahibi ekonomi oluyor. Ve siz sadece ihtiyacınız kadar olanını üretip tüketebiliyorsunuz.
Dünya ekonomisini bekleyen 5 tehlikeyi öğrenmek için tıklayın!
Katılsak mı, katılmasak mı ekonomisi
Katılımcı ekonominin de birçok negatif yanı bulunuyor. Ama en zenginle en fakir arasındaki makasın açılması, bir zamanların tarihe karışmış olan köleliğin tekrar hortlaması gibi nedenler yüzünden bir an olsun insan “acaba” demeden duramıyor. Zaten insanlığın değişim karşısında karşılaştığı en büyük sorun alternatif olmadığı fikri değil midir?
Şu anda, dünya üzerinde yaşayan altı milyar insandan, milyar dokuz yüz milyonunun memnun olmadığı kapitalist sisteme, bir alternatif olan katılımcı ekonomiye insanların bakışının ne olduğu şimdilik meçhul…
Her ne kadar kulağa ütopik gelse de, çiçeği burnunda katılımcı ekonomi sisteminin uygulanabilir olup olmadığı internet sayesinde anlaşılacak.