5 Şubat 2017, Pazar gecesi yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ (BİST), Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ’nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ’nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (Çaykur) hisseleri Türkiye Varlık Fonu‘na devredildi.
26 Ağustos 2016’da oluşturulan Varlık Fonu’nun yapısı güçlendirildi. Daha önce Milli Piyango, şans oyunları ve at yarışlarının devredildiği Varlık Fonu’na ayrıca 3 aylığına da Savunma Sanayi’nin 3 milyar liralık kaynağı Fon’un kullanımına açıldı. Başbakanlık’tan yapılan açıklamada söz konusu şirketlerin mevcut yönetimleri ve iş planlarının yatırım ve büyüme stratejilerine uygun olarak devam edeceği belirtildi.
Varlık fonu nedir?
Varlık Fonu, çeşitli finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini artırmayı hedefleyen, devletin sahipliği ve yönetimi altında çalışan fonlardır. Bu fonun geliri genellikle bütçe fazlalarından oluşur. Bir ülke eğer bütçe fazlası veriyorsa bu fazlayı 4 şekilde kullanabilir:
- Harcamalarını artırır.
- Mevcut vergi yükünü düşürür.
- Borçlarını erken ödemeye tabi tutabilir.
- Bir varlık fonu kurarak bütçe fazlalarını buraya aktarır ve bu fonla ulusal ya da yabancı bazı finansal varlıkları satın alıp gelirlerini artırmaya çalışarak gelecek kuşaklara refahı aktarma yoluna gidebilir.
Bu tür fon yönetimlerinde temel hareket noktası varlıkları risk ve getiri dengesini gözeterek kazanç amaçlı kullanmaktır. Bu işlemleri, bütçe kısıtlamaları ve parlamentonun sıkı denetimi altında yürütmek kolay değildir. Varlık fonu kuruluşunun bir nedeni de bu kısıtlamalardan kurtulmaktır.
Varlık fonunun amacı nedir, nerede kurulur?
Bir varlık fonu kurulmasının genel olarak iki temel amacı vardır:
- Ülke ekonomisinin, konjonktürel etkilerden kurtarılarak istikrarlı biçimde işlemesini sağlamak.
- Gelecek kuşaklara refah aktarabilmek. Bu çerçeveden bakınca fonun varlıkları ve getirilerinin karşılaşacağı risklerden yüksek olması gereklidir.
Varlık fonlarının kuruluş yeri olarak iki farklı uygulama söz konusudur:
- Varlık Fonları, Merkez Bankası nezdinde kurulabilmektedir. Merkez Bankaları, rezervlerini değerlendirirken benzer işlemler yaptıkları için belirli bir deneyime sahiptirler. Ayrıca Merkez Bankalarının bağımsız yapısı bu tür fonların yönetimini siyasal etkilerden uzak yürütebileceği izlenimi vermekte, dolayısıyla kamuoyu nezdinde güven yaratmaktadır.
- Varlık Fonları, ayrı bir şirket ya da idare olarak kurulabilmektedir. Bu tür bir kuruluşun, kendisini kanıtlayana kadar güven sorunuyla ve eleştirilerle karşılaşması olasılığı yüksektir.
Devredilen kurumlar
- BOTAŞ: Hazine payı yüzde 100. Ödenmiş sermayesi 4.15 milyar lira
- TPAO: Hazine payı yüzde 100. Ödenmiş sermayesi 3 milyar lira
- Ziraat Bankası: Hazine payı yüzde 100. Ödenmiş sermayesi 5.0 milyar lira
- Posta ve Telgraf: Hazine payı yüzde 100. Ödenmiş sermayesi 981.5 milyon lira.
- BIST: Hazine payı yüzde 73.6. Ödenmiş sermaye 423.2 milyon lira.
- Türksat: Hazine payı yüzde 100. Ödenmiş sermaye 1.47 milyon lira.
- Eti Maden: Hazine payı yüzde 100. Ödenmiş sermaye 600 milyon lira.
- Çay İşletmeleri: Hazine payı yüzde 100. Ödenmiş sermaye 1.49 milyar lira.
Kaynak: KAP, İHA