İnternetin hayatımıza hiç çıkmamasına girmesinin ardından, yol açtığı fiziksel rahatsızlıkların yanında psikolojik rahatsızlıklara da neden olmaya başladı.
Eğer sizde internetin başına sadece birkaç dakika bakıp çıkacağım diye oturup saatlerinizi harcıyorsanız, çevrenizdeki insanlara internet başında geçirdiğiniz süre hakkında yalanlar söylemeye başladıysanız, internette aslında hiç olmadığınız bir kişiliğe bürünüp, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih etmeye başladıysanız, internetten geçirdiğiniz saatlerden dolayı suçluluk hissediyor ama aynı zamanda zevk alıyorsanız ve internete girmek için yemek yemekten, dersten, işten veya randevularınızdan ödün vermeye başladıysanız, internet yüzünden sosyal bağlarınızı kaybediyorsunuz demektir.
Gerçek dünya VS sanal dünya
Intel Security tarafından 13 bin kişi ile yapılan bir araştırmaya göre ne kadar aksini iddia ederseniz edin, her geçen gün internetin sanal dünyasını, gerçek dünya yerine koymaya başladık. En başta akıllı telefon olmak üzere, tablet ve bilgisayarlar gibi internete bağlanabilen cihazlarımız yüzünden sosyal ilişkilerimiz hem pozitif hem de negatif olarak etkileniyor.
Karşımızdaki mi telefonumuz mu?
Araştırmanın yayınlanan sonuçlarına göre, erişkinlerin evde internete bağlı olarak geçirdikleri zaman, yüzde 38 ile başkalarıyla yüz yüze geçirdikleri zaman ile hemen hemen aynı olarak karşımıza çıkıyor. Fakat araştırmaya katılımcıların yüzde 40’ı, sevgilisiyle baş başayken karşısındakinin telefonuna veya tabletine ondan daha fazla ilgi gösterdiğini hissettiğini ifade etmiş.
Aynı durum yeni başlamakta olan ilişkilerde de geçerli, Intel Security’nin anketine katılanların yüzde 33’ü; ilk buluşmada, karşısındakinin telefonuna veya tabletine daha fazla ilgi gösterdiğini belirtmiş.
Sınır koyulmalı mı?
İnternete bağlanabilen cihazların kullanımına sınır koyma konusunda da araştıramaya katılanlar ayrışıyorlar. Katılımcıların yüzde 45’i beraberken telefon veya tablet kullanımına dair kısıtlama getirmediklerini iddia ederken; diğer yüzde 45, diğer insanlarla ortam paylaşılmasına rağmen telefon veya tabletle çok daha fazla uğraşıldığı için sosyal çevresi ile tartışma yaşandığını söylemiş.
İnternete bağlanabilen cihazlar, çiftler arasında küçük sayılabilecek sorunlara neden olsa da, bu durum çiftlerin paylaşmaması gereken şeyleri paylaşmalarına engel olmuyor. Araştırmaya katılan çiftlerin yüzde 30’a yakını sosyal medya hesaplarının, yüzde 28’i e-mailerinin şifrelerini birbiriyle paylaşırken katılımcıların yüzde 20’den fazlası telefon ve tabletlerini ve dolayısı ile sosyal medya hesaplarını sevgilileriyle paylaştığını ifade ediyor.